'’Kayıp bir çocukluk düşü, anlatılmamış masal
Yanmayan ateş, esmeyen
rüzgar’’...
Böyle
başladı yolculuğu bilinmezlik şehrinde yüreğin.
Kimi
zaman en karanlığında saklandı gecenin
Yahut tam
ortasındaydı, kendini yakacak güneşin.
Sürüklenmeliydi en deli akıntısında nehrin.
Ve
rüzgarın en poyraz yanı götürmeliydi onu gökyüzüne
Bir
yağmur bulutunun en berrak damlası olmalıydı,
Gökkuşağının
en renkli yanı, papatyanın solmayan sarısı...
Ya yakın
olmalıydı bir an kadar ömrüne,
Ya da
uzak bir bahar, Yüreğine.
‘’
Yüzümün gizli tebessümü
Kelimelerimin
sessiz hüznü’’...
Öyle bir
gelmelisin ki utanmalı gitmeler,
Başını
yere eğmeli sevmeler
Ve sana adanmalı gelmiş geçmiş tüm seneler.
Gökyüzünün
en özgür yanı olmalı bakışların
En
parlağı yıldızın ve ayın,
Çiçeklerin
en güzeli kokmalı mevsiminde
Sevinç
yağmalı dilinden dökülürcesine yüreğime
Islatmalı
içimi sözcüklerinin her bir hecesi sessizce
Ve sana
teslim edilmeli o büyülü kelime.
‘’ Ey
benim zamana bırakmışlığımda
bulduğum
Ve
zamanla yitirmekten korktuğum;
Düş bitti,
masal çoktan bilindi
Rüzgar
ateşi körükledi.
Beklenilen
sadece gelmeyecek bir bahar idi
...
Elmas Kılıç
Elmas Kılıç