Gelen bir e-postaya takılıyor gözüm beklemek üzerine yazılmış olan.Açıp açmamak konusunda önce kararsız kalıyorum, sonra gözlerimi kelimelerin büyülü bahçesinde buluyorum.Yıllar önce ezberlediğim ama uzun zamandır anmadığım bir Necip Fazıl klasiği.
''Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.''
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.''
Bu kadar kısa ve öz anlatılır beklemek.Ama dolu dolu, bu upuzun duygu... Okuyana, beklemenin satırlar üzerinde can bulduğunun ispatı oluyor adeta her bir dize.Hayatın, belkide insan yüreğinin geç kalmayı affetmediğini haykırıyor bize.Her çiçeğin mevsiminde güzel olduğuna inanlardanım bende.Bazı şeyler vardır ki bir kez yaşarsınız sadece ömrünüzün o anına mahsustur.Sonra biter gider anılarla.Bu yüzden, işte sırf bu yüzden inançlarımız,umutlarımız,doğrularımız,sevgilerimiz uğrunda savaşmalıyız sonuna kadar.Kazanmayı ya da kaybetmeyi zerre
düşünmeden.Çıktığım yolun sonuna varabilir miyim acaba? tereddütlerini
akıldan bile geçirmeden.Çünkü bizim işimiz bu değil.Bize düşen sadece o
yolda yürümek, yolun sonuna varmışız varmamışız ne çıkar, savaşı
kazanmışız kaybetmişiz kime ne.Hani derlerya ''Uğrunda savaşmadığın şey
senin değildir'' diye.
Şöyle bir göz gezdirmek lazım elimizdekilere,dilimizdekilere ve yüreğimizdekilere.Eğer
üçünü de birleyebilmişsek o zaman pişman olmak için bir neden yok
demektir.Çünkü biliriz ki savaşmışızdır o uğurda, korkakça geri
çekilmemişizdir hayatın karşısında.
''Ama buna rağmen olmuyor, Ya sonra!'' dediğinizi duyar gibiyim. İnsan olarak yapmış olduğumuz eylemlerin hangisinin sonunu bilebilmişiz ki? Sonrayı sona bırakıp elimizden geleni yapmış olmanın rahatlığını yaşamaya bırakın, bekleneninde bekleyeninde üstündekine teslim edin kendinizi.Sakın bir huzursuzluk kaplamasın içinizi.Hatırdan çıkarmamak gerek bizi bizden çok düşüneni.
''Ama buna rağmen olmuyor, Ya sonra!'' dediğinizi duyar gibiyim. İnsan olarak yapmış olduğumuz eylemlerin hangisinin sonunu bilebilmişiz ki? Sonrayı sona bırakıp elimizden geleni yapmış olmanın rahatlığını yaşamaya bırakın, bekleneninde bekleyeninde üstündekine teslim edin kendinizi.Sakın bir huzursuzluk kaplamasın içinizi.Hatırdan çıkarmamak gerek bizi bizden çok düşüneni.
...
Ve devam ediyor içinde kendinizi bulduğunuz kelimeler ince bir ipe serilir gibi ;
''Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar? ''(1)
Ve beklemek, küçük yüreklerin büyük işidir.
Elmas Kılıç
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar? ''(1)
Beklenenin sureten gelmemiş olması aldatmasın sizi.Eğer herşeyiyle yüreğinizde ve içinizde ise gitmemiştirki. Zor olanı başarmış, sizde bulabilmişseniz yokluğunda bekleneni sahiden gerek kalmamıştır gelmesine.Çünkü artık siz siz olmaktan çıkmış o olmuşsunuzdur.Sesinizle, sözünüzle, bakışınızla, duruşunuzla... Baştan aşağı, içerden dışarı değişmişsinizdir farketmesenizde.Aynaya her bakışınızda gördüğünüz siz değilsinizdir.Demem o ki beklemek hem zehirden acı hem baldan tatlıdır.Hem derttir hem deva, hem hastalıktır hem şifa...
Ve beklemek, küçük yüreklerin büyük işidir.
Elmas Kılıç
(1) Necip Fazıl Kısakürek-Beklenen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder