5 Ağustos 2012 Pazar


Bir göz hatırına çok gözler sevilir demiş diyen, ne güzel demiş.Bir çift göz bazen esin kaynağı olur düşüncelerimize ve yarım yamalakta olsa dökülür dizelerimize... 

Gözlerin...

Kopar yüreğimin kıyameti gözlerinde
İsrafilî bir sesin sura üfleyişiyle
Ay paramparça. yıldızlar sönük,
Güneş bölük pörçük…
Devrilir koca dağlar yıkılır üzerime
*Sonra üşür ölüm bile.

Yakasız gömleği giydirip,
Ecel fermanım verir gözlerin
Darağacım gözlerin, kirpiklerin
İdam sehpasında yargılanan mahkûm benim
Cellâdım olur gözlerin
İnsaf edip sorar mısın bilmem
Son arzun nedir diye
Ölürken bile son arzum gözlerin

Ruhum gerilmiş gözlerinin çarmıhına
Hangi el çıkarır beni göklerin semasına
Umut yok kurtuluş yok mahpusundan
Silahsız bir asker gibi kirpiklerin vurur beni
Düşer yüzüme saçlarının gölgesi

Bir çocuk ağlar ardın sıra gök kubbenin altında
Avucuna emanet edilmiş bir yürek,
Emanete hıyanet eder gözlerin.
Sevmeye ten değil can gerek!
Aşkı tende arıyor gözlerin.
Ah kahrolası bu beni benden alıpta
Nereye saldı bilinmez,
Kaybolup kaldığım girdap gözlerin.

Şehrin kalabalığında dolaşan bir münzeviyim
Gel artık insaf et!
Firakınla yandım kavruldum bigâneyim
Bir perde olur yandığım derde
Düştüğüm bir düş gözlerin.


Cennetin yeşilinden umudun mavisini çalan
Bakışları hasrete gebe bırakan
Bir günah bir suç gibi yaralayan
Gönül hırsızı gözlerin
Gecenin koynunda kahveyi giyen
Gün ışığında elaya bürünen
Sustukça bir sır gibi büyüyen
Gittikçe ardından ‘’ gel’’ diyip götüren
Yalan bir hayal gözlerin.

Sönen bir alevsin en nihayet gözlerimde
İkliminde kurutup yaktın beni de
Aklımız bozum sen diye diye
Karalar giydirip aklar içinde
Ağlattı beni bihaber gözlerin.
Ayrılığı giyip kuşansa da kaderim
Unutmayı unuttuğum alınyazım gözlerin.

Elmas Kılıç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder